Orta Doğu araştırmaları yapan düşünce kuruluşu ORSAM, son zamanlarda Suriye’den Türkiye’ye gelen sığınmacıları ve bunların dışındaki Suriyelileri mercek altına almış. Şırnak, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay’da etkisi derinleşen Suriye’deki krizin, sosyal ve ekonomik pek çok önlem ve sorumluluk almayı zorunda kıldığı anlaşılmış.
Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD) tarafından Hatay’da 5, Şanlıurfa’da 2, Gaziantep’te 3, Kahramanmaraş, Osmaniye, Adıyaman ve Adana’da da birer olmak üzere 14 çadır kent, Kilis, Şanlıurfa ve Gaziantep’te birer olmak üzere, toplam 3 adet konteynır kent kurulmuş. Bunlara. Şanlıurfa ve Kilis’te yenilerin eklenmesi de planlanıyormuş.
Suriyeli sığınmacı sayısı 200 bini bulmuş ise de, Türkiye çadır ve konteynır kentler dışında kendi imkanlarıyla gelip yaşayan Suriyelilerle bu sayının 300 bini bulabileceği ileri sürülmektedir. “Açık kapı” politikası uygulanmak suretiyle Suriye’den geçişler son derece kolaylaştırılmış. Pasaportu olan Suriyeli sadece pasaportunu göstererek geçiş yapabiliyor.
Türkiye-Suriye sınırında 12 sınır kapısı varsa da, savaş nedeniyle bunların hepsi açık değildir. En yoğun geçişler Akçakale, Cilvegözü, Öncüpınar olup, buralardaki hareketliliğin şaşırtıcı düzeyde olduğu belirtiliyor. Hareketlilik karayolunda da belirgindir. Öyle ki, Suruç – Akçakale yolunda 10 araçtan 7’sinin Suriye plakalı olduğu görülebilmektedir.
Sınırın Suriye tarafında Özgür Suriye Ordusu’na ait bayraklar dalgalanıyor ise de, neredeyse kontrol yok gibidir. 1 saat içerisinde Türkiye’ye pasaportuyla giriş yapan kişi sayısı 500’ü bulabilmektedir. Yani açık olan kapılar adeta yolgeçen hanı gibi. Bu ise sınır bölgelerindeki yerleşim bölgelerinde güvenlik ve asayiş problemlerine sebebiyet veriyor.
Türkiye’den Suriye’ye gönderilen yardımlara Suriye’deki bazı çetelerce el konularak Türkiye’ye kaçak yollarla sokularak, satıldığı da oluyor.
Akçakale Sınır Kapısı yakınında araba pazarı bile var. Özellikle Bulgaristan ve Romanya plakalı lüks otomobiller Türkiye’deki fiyatlarının neredeyse 4’te biri fiyatına satılıyor.
Suriye’den Türkiye’ye günübirlik çalışmak için girenler de var. Bu ise bölgedeki Türk vatandaşlarının işsizlik sorununu daha da derinleştiriyor. Üstelik işçi ücretleri de neredeyse normal ücretin 5’te 1’ne düşmüş.
Konut kiralarında büyük bir artış yaşandığı gibi, sınır ilçelerde kiralık ev bulmak neredeyse imkansız. Akçakale ve Ceylanpınar’da yeni inşaatlar almış yürümüş. Birçok uyanık ev sahibi ucuza oturan kiracılarını çıkararak Suriyelilere daha pahalı fiyatlara kiralamak istiyorlar.
Sığınmacılara Mahalli Seçimlerde Oy Kullandırtılacağı Söylentisi
Sığınmacılara “Geçici kimlik” verilerek, bunların Mart 2014’teki mahalli seçimlerde oy kullandırtılacakları da yaygın bir söylenti. Aslında Suriye sınırına bitişik ve yakın illerden çoğu, Suriye krizi ve Türkiye’nin yanlış Suriye politikası sebebiyle büyük zarar gördüler. Bu durum il ve ilçelerde seçim dengelerini değiştirmeye aday iken, AKP iktidarının “Cin” fikirliliği ile sığınmacı oylarına sığınması olasılığı, bozulan dengeleri tekrar düzeltebilir.
Son Söz: AKP iktidarının artık sır olmayan “Gayeye ulaşmak için her yol mübahtır!” şeklindeki Makyavelist felsefesi, sığınmacıları “Oy pusulası”na dönüştürse şaşırmayın!