Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, H1N1 virüsünden 170 vakadan 11’inin hayatını kaybettiğini açıkladı. Gümüş,” Toplam 2015 yılı itibariyle 2 bin 117 numune Türkiye’den gelmiştir. Bunlar içerisinde 170 vakamız H1N1 dediğimiz domuz gribidir. Bu vakalarımız arasında kaybettiğimiz oran da bugün itibariyle toplam 11 vakadır.” dedi.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş yaşanan grip vakalarıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. İllerdeki hemen hemen bütün vakaların halk sağlığı birimlerince değerlendirildiğini anlatan Gümüş, “İllerden gelen sonuçlar hızlıca değerlendiriliyor. 2014 yılının ilk vakası 44.’üncü haftada bize ulaşmıştır. 2015’in ikinci haftasından itibaren de vakalarda bir artış görüyoruz. Numune olarak bize gelen bir artış var. Bu mevsimsel olarak diğer yıllara benzer bir artış görüyoruz. Toplam 2015 yılı itibariyle 2117 numune Türkiye’den gelmiştir. Bunlar içerisinde 170 vakamız H1N1 Dediğimiz domuz gribidir. Bu vakalarımız arasında kaybettiğimiz oran da bugün itibariyle toplam 11 vakadır. Yani 11 domuz gribi vakamız kaybedilmiştir. 170 tane tanı alan vaka içerisinde.” diye konuştu.

“BUGÜN İTİBARİYLE MERSİN’DE 2 VAKAMIZ VAR”

Toplam şuana kadar 2014-15 sezonu için 16 vakanın hayatını kaybettiğini belirtenGümüş,” Bu vakalarımızın genel dağılımı içerisinde Antalya, Kocaeli, Çanakkale, Sivas veMersin bölgemiz içerisinde bulunuyor. Samsun’da da 3 vakamızı kaybettik. Bu illerimizle ilgili halk sağlığı başkanlığımız yerinde değerlendirme yapıyor. Bugün itibariyle Mersin’de 2 vakamız var. Şuan da tedavi gören hastalarımız da var. Mersin’de bugünden itibaren bir ekibimiz orada, orayı değerlendirip bize bildirecek durumu. Geçmiş yıllara baktığımızda büyük bir artış var mı, bir salgın var mı bilim kurumumuz 5 Mart 2015 yılında yaptığı toplantıda herhangi bir salgın olmağı konusunda mutabık kalmıştır. 2019 yılı hep gündeme getiriliyor. Eskiye dönüş mü var? Deniliyor. 2009 yılında toplam 1 milyon 502 bin 654 grip vakası hastanemize başvurmuştur. Bunların 20 bin 800’ü yatarak tedavi görmüştür. 2 bin 838 hasta yoğun bakımlarda yatmıştır. Toplam 556 vakamızı kaybettik. Çok ciddi bir salgın. Bununla ilgili yoğun tedbirler de alınmıştı. “ şeklinde konuştu.

“ARTIK GRİP ÖLDÜRÜCÜ BİR HASTALIK HALİNE GELİYOR”

Nisan sonuna kadar özellikle hastalığın görüldüğü illerdeki çalışmaların ilgili yerlerle paylaşıldığını söyleyen Gümüş, “Bugün itibariyle kamu hastanelerime başvuran hastalarımızı takip ediyoruz. Özellikle risk durumundaki hastalarımızın takibi açısından. Beslenme ve hijyen çok önemli. Bir de gribe vakaya yakalanan vatandaşlarımız ihmal ediyorlar hekime başvurmalarını, mutlaka hekime başvurmaları gerekiyor. Solunum yetmezliğine kadar giden bir süreci içeriyor. Bütün hedef öncelikle hastalığa yakalanmamak, hastalığın ilerlemesine engel olmak. Şuan itibariyle yoğun aşılama periyoduna girmemiz söz konusu değil. Bir ay içerisinde zaten grip sezonu kapanıyor. Ayrıca ilaç gerektiğinde bütün kamu hastanelerimizde ilaç organizasyonu yapılmıştır. Bunlar Kamu Hastanelerinde ücretsiz verilecektir. Herhangi bir eski yıllara göre bir artış söz konusu değil. Artık grip öldürücü bir hastalık haline geliyor. Çok hızlı bir şekilde hastalarda ilerleyebiliyor. ‘Sadece soğuk algınlığıdır’ deyip geçmemek gerekiyor. Sıvı desteği vitamin desteğini mutlaka yapmak gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

En fazla aile hekimi ihtiyacı 654’le İstanbul ve 418 açıkla İzmir’de. İş yükü oranlarına göre aile hekimi fazla olan illerde ilk sırada 117 hekimleŞanlıurfa, 77 hekimle Ağrı ve 76 hekim fazlasıyla Erzurum geliyor. Aile sağlığı elemanı ihtiyacında bin 329’la eksikle İstanbul yine ilk sırada.

Sağlık Bakanlığı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü, ‘Dünya Sağlık Örgütü İşyüküne Dayalı Personel İhtiyacı Belirleme Yöntemi Birinci Basamak Sağlık Kurumları Uygulaması’ başlıklı önemli bir çalışma yaptı. İşyüküne Dayalı Personel İhtiyacı Belirleme Yöntemi Dünya Sağlık Örgütütarafından kurumların personel ihtiyaçlarının işyüküne bağlı olarak belirlenmesini sağlayan bir yöntem.

Çalışmada, Dünya Sağlık Örgütü tarafından geliştirilen İşyüküne Dayalı Personel İhtiyacı Belirleme Yöntemi’nin Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Toplum Sağlığı Merkezleri’nde (TSM) uygulaması yapıldı. ASM’lerde çalışan Aile Hekimi (AH) ve Aile Sağlığı Elemanlarının (ASE) iş yükleri ve ihtiyaç duyulan personel hesaplamaları gerçekleştirildi.

Çalışma aile hekimliği hizmetlerinin kullanımı açısından iller arasında farklılıkların nedenlerinin araştırılmasına, uygun çözümler geliştirilmesine, sağlık insan gücünün etkin ve verimli kullanımına ve bu düzeyde sunulan hizmetlerin kalitesinin artırılmasına katkıda bulunması amaçlandı. ASM ve TSM’ler de çalışan personelin katılımı ile ikişer günlük iki çalıştay düzenlendi.

Çalışmanın birinci bölümünde İşyüküne Dayalı Personel İhtiyacı Belirleme Yönteminin uygulama sonuçları, ikinci bölüm ise hem çalıştaylarda hem de ASM’lere yapılan ziyaretlerde gerçekleştirilen yüz yüze görüşmelerde elde edilen bilgiler değerlendirildi. Türkiye geneli ve il düzeyinde AH’ler ve ASE’ler için işyüküne dayalı ihtiyaçlar hesaplandı.

“AİLE HEKİMLERİNİN YÜZDE 94.5’İ PRATİSYEN HEKİM”

Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 6 bin 768 Aile Sağlığı Merkezi ve 971 Toplum Sağlığı Merkezi’nde toplam 20 bin 127 aile hekimi görev yapıyor. Uygulamaya göre 3 bin nüfusa 1 aile hekimi bulunması gerekiyor. Çalışmaya göre mevcut aile hekimliği programlarının sayısı ve alınan öğrenci sayıları ihtiyacı karşılamaya yetmediği vurgulandı.

Bugün aile hekimliği uzmanlık eğitimi veren toplam 65 üniversite ve eğitim ve araştırma hastanesinde sadece 848 asistan aile hekimi bulunduğu vurgulanan raporda, “2011-2012 yılında uzmanlık eğitimini tamamlayan aile hekimi sayısı 91’dir. Bu yüzden gereken aile hekimi ihtiyacının karşılanması için aile hekimliği sistemi uygulamasına geçildiğinde pratisyen hekimlerin ve diğer uzmanların uyum eğitimleri verildikten sonra aile hekimi olarak hizmet vermeleri sağlanmıştır. Hâlihazırda aile sağlığı merkezlerinde görevli aile hekimlerinin yüzde 5,2’si aile hekimi uzmanlarından yüzde 0,3’ü diğer uzmanlıklardan ve kalan yüzde 94,5’i de pratisyen hekimlerden oluşmakta.” İfadeleri yer aldı.

Bakanlık verilerine göre 2013 yılı itibariyle 19 bin 527 aile sağlığı elemanının görev yaptığı ifade edilen raporda, “Aile sağlığı elemanları; aile hekimi ile birlikte hizmet veren, sözleşmeli çalıştırılan veya Bakanlıkça görevlendirilen hemşirelik, ebelik, toplum sağlığı teknisyenliği veya acil tıbbi teknisyenliği eğitimi almış kişilerden oluşmakta.” denildi.

Aktif çalışma süresi ve bir önceki yıla ait işyükü verileri ile Dünya Sağlık Örgütü İşyüküne Dayalı Personel İhtiyacı Belirleme Yazılımı kullanılarak il bazında ve ülke genelinde ihtiyaç duyulan aile hekimi ve aile sağlığı elemanı sayısı hesaplandı.

Çalışma sonucunda işyüküne dayalı olarak hesaplanan aile hekimi ihtiyacı 23 bin 83 olarak belirlendi ve ülkemizde 3 bin AH açığı bulunduğu saptandı. Türkiye genelindeki hesaplamalarda mevcut ASE sayısının 19 bin 527, işyüküne dayalı ihtiyacın 25 bin 920 olduğu belirlendi.

Rapora göre ülkemizde ASE açığı 6 bin 393. ASE ihtiyaçlarının AH ihtiyaçlarından yaklaşık yüzde 12 daha fazla olması gerektiği vurgulandı.

İşyükü oranları incelendiğinde 0,6’lık işyükü oranı ile Yalova en fazla işyüküne maruz kalan il, Hakkari ise 3,9’luk işyükü oranı ile en az işyüküne maruz kalan il oldu.İş yüküne dayalı hesaplamalara göre Yalova için gereken AH sayısı 85 iken mevcutta 54 AH görev yapıyor. Hakkari’de ise iş yüküne dayalı olarak 13 AH’ye ihtiyaç duyulurken bu ilde 50 hekim görev yapıyor.

RAPORA GÖRE İLLERE GÖRE AİLE HEKİMLERİ İHTİYACI

İller Mevcut İhtiyaç Fark

Adana 595 896 -301
ADIYAMAN 166 148 18
Afyon 193 235 -42
AĞRI 142 65 77
Aksaray 108 127 -19
Amasya 94 113 -19
Ankara 1260 1441 -181
Antalya 552 747 -195
Ardahan 30 19 11
ARTVİN 50 35 15
AYDIN 283 336 -53
BALIKESİR 321 404 -83
BARTIN 59 76 -17
Batman 136 99 37
Bayburt 24 18 6
BİLECİK 59 56 3
BİNGÖL 65 37 28
BİTLİS 79 49 30
Bolu 79 84 -5
Burdur 78 94 -16
Bursa 720 922 -202
Çanakkale 131 198 -67
ÇANKIRI 50 49 1
Çorum 164 154 10
DENİZLİ 269 417 -148
DİYARBAKIR 405 384 21
Düzce 91 116 -25
EDİRNE 104 148 -44
ELAZIĞ 163 121 42
ERZİNCAN 68 56 12
Erzurum 232 156 76
ESKİŞEHİR 216 237 -21
GAZİANTEP 452 575 -123
GİRESUN 119 137 -18
Gümüşhane 41 35 6
HAKKARİ 50 13 37
Hatay 391 542 -151
IĞDIR 52 44 8
Isparta 126 138 -12
İstanbul 3447 4092 -645
İZMİR 1130 1548 -418
K.MARAŞ 288 278 10
Karabük 66 79 -13
Karaman 73 76 -3
Kars 75 54 21
Kastamonu 99 99 0
KAYSERİ 359 370 -11
KİLİS 34 47 -13
KIRIKKALE 83 94 -11
KIRKLARELİ 94 130 -36
KIRŞEHİR 65 54 11
KOCAELİ 422 567 -145
KONYA 561 663 -102
Kütahya 168 214 -46
Malatya 203 179 24
MANİSA 385 408 -23
MARDİN 192 153 39
MERSİN 447 655 -208
Muğla 235 351 -116
Muş 104 52 52
NEVŞEHİR 85 111 -26
NİĞDE 99 116 -17
Ordu 184 222 -38
OSMANİYE 140 152 -12
RİZE 92 111 -19
Sakarya 244 264 -20
Samsun 354 419 -65
SİİRT 75 46 29
SİNOP 58 72 -14
SİVAS 168 181 -13
ŞANLIURFA 452 335 117
ŞIRNAK 105 57 48
TEKİRDAĞ 222 311 -89
Tokat 166 165 1
Trabzon 218 276 -58
TUNCELİ 24 11 13
Uşak 104 119 -15
Van 236 131 105
Yalova 54 85 -31
Yozgat 128 107 21
Zonguldak 172 107 65

Ebeler; doğum eylemini gerçekleştirmenin yanında ana-çocuk sağlığı, doğum öncesi ve doğum sonrası anne ve bebek bakım hizmetleri, anne ve bebekle ilgili koruyucu tedbirler, tıbbi önlemlerin alınması, gerekli hallerde ilkyardım ve acil önlemlerin alınması hizmetlerini de yürüten meslek mensuplarıdır

Yeni bir canlının dünyaya gelmesine yardımcı olan, doğum ağrısı çeken bir annenin acılarını dindiren ve anneyi en iyi anlayan, bu mucizevî olaya ilk tanıklık eden ebelik mesleğinin değerli bireyleri ebeler, bu sebeple toplum içinde saygın bir yere sahiptir.

Anne ve bebek sağlığı hizmetlerinde sağlık teşkilatımızın can damarı konumunda olan ebelerimizin gösterdiği üstün gayret her zaman takdire şayandır.

Büyük fedakârlıklar içerisinde halkımıza kaliteli sağlık hizmetini vermeyi amaçlayan ebelerimize bu zor ve onurlu görevlerini başarıyla sürdüreceklerine inancım tamdır. Bu vesileyle sağlıklı toplumların oluşmasında değerli katkıları olan ebelerimizin 21-28 Nisan Ebeler Haftası’nı en içten duygularımla kutlar, aileleriyle birlikte sağlıklı ve başarılı bir hayat geçirmelerini dilerim.

Sağlık haftası nedeniyle bir mesaj vermek istediklerini söyleyen AK Parti Sivas İl Kadın Kolları Başkanı Şadiye Öztürk, “Attığın her adım sağlığa yatırım slogan ile bugün yürüyeceğiz. Sivas halkını 7’den 70’e herkesi sağlıklı yaşamaya davet ediyoruz. Kalp hastalığı, stres, obezite, tansiyon ve şeker hastalıklar hep sağlıksız yaşamaktan ve sağlıksız beslenmekten oluyor. Bunun için de biz arkadaşlarla bir mesaj verip spora ve sağlığa davet etmek istedik. Sivas’ta spor alanları çok yok ama herkes yürüyebilir. En güzel sporda yürüyüş olarak düşünüyorum. Arkadaşlarımla birlikte bugün yürüyebildiğimiz kadar yürüyeceğiz. Bunu da sık sık tekrarlayacağız” dedi.

Öztürk, Sivas halkını da sabah veya akşam yürüyüşüne davet etti.

A (H3N2) tipi virüsten korunmak veya gribal enfeksiyonu kısa sürede atlatmak isteyen çok sayıda vatandaş, aktarlara başvuruyor. Yoğunluktan memnun olan aktarlar, müşterilerinin taleplerini karşılamak için yoğun çaba harcıyor.

Aktarlarda bugünlerde en fazla, kilogramı 45 liradan satılan ıhlamur talep görüyor. Özel karışım kış çayı kilosu 40, adaçayı, hatmi çiçeği ve papatya 30, zencefil ve zerdeçal 25, kuşburnu ise 9 liradan satılıyor.

Sivas Sebze Hali’ndeki aktarlardan Orhan Özfidancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dede mesleğini yaklaşık 35 yıldır sürdürdüğünü söyledi. Aktarlığın bilgi, birikim ve deneyim istediğini vurgulayan Özfidancı, çok ciddi bir iş yaptıklarını, bu nedenle deneyimin önemli olduğunu belirtti.

İşlerinin her yıl kış mevsiminde arttığını dile getiren Özfidancı, özellikle gribal enfeksiyonun yayıldığı bugünlerde satışlarında ciddi manada artış yaşandığını kaydetti.

Vatandaşların en fazla ıhlamura ilgi gösterdiğini ifade eden Özfidancı, “Adaçayı, hatmi çiçeği, papatya, kuşburnu, karanfil, zencefil, zerdaçal, kış çayı ve özel karışımlar da yoğun talep görüyor. Satışlarımız ciddi oranda arttı” dedi.

– Kış çayı tavsiyesi

Özfidancı, müşterilerine ıhlamur, adaçayı, papatya, hatmi çiçeği, kuşburnu, narçiçeği, tarçın, zencefil, karanfil, zerdeçal ve okaliptüs yaprağı kullanarak hazırladıkları kış çayını tavsiye ettiklerini dile getirdi.

İnsanların gribe yakalanmadan önce bu bitkileri almasının çok daha doğru bir davranış olacağını dile getiren Özfidancı, “Bu bitkiler vücudun direncini artırıyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Hastalığın daha kısa sürede atlatılmasına da yardımcı oluyor ancak kesinlikle sadece bu bitkilerden tüketerek hastalıktan korunduğunu düşünmek doğru değil. Bitkiler sadece destek amaçlı alınabilir” diye konuştu.

Özfidancı, gribal enfeksiyona yakalanan kişilerin mutlaka uzman bir hekime başvurması gerektiğini sözlerine ekledi.

İl Özel İdaresinden yapılan yazılı açıklamaya göre, projenin çalışmalarına başlandı. İl Özel İdaresi Genel Sekreter Vekili Mevlüt Soysal, projenin sosyal kalkınmanın gerçekleştirilmesi ve refahın artırılması için yürütüldüğünü belirtti.

Proje kapsamında merkeze bağlı Alahacı, Ovacık, Güney, Çongar ve Ayli köylerinde spor parkları ve çocuk oyun alanlarının oluşturulacağını aktaran Soysal, projenin bütçesinin 227 bin 950 lira olduğunu, bu bütçenin 148 bin 750 lirasının SODES kapsamında hibe edildiğini ifade etti.

Soysal,  projenin 2014 yılı içerisinde çalışmanın tamamlanacağını belirterek, şunları kaydetti:

“Köylerde oluşturulacak çocuk oyun parkları, çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerine katkıda bulunacak özellikler taşıyacaktır. Özellikle eğlendirici, gerilim giderici ve motorik özellikleri geliştirici setlerin oluşturulması parkın anlamlılık düzeyini artıracaktır. Bu köylerdeki çocuklar, şehir yaşamından uzak olmaları nedeniyle oyun parklarından mahrumdurlar. Köyde yaşayan vatandaşlarımız ise köy yaşamının günlük rutin işlerinden kurtulamamakta, kendilerine zaman ayıramamaktadır. Bu kişiler aynı zamanda hayatlarında belki spor yapamamış, spor alanlarından faydalanamamıştır. Açık hava spor alanına 8 alet alınacak, bu aletler insanların kondisyon hareketleri yapmalarına imkan sağlayacaktır.”

Memiş, Sivas Ticaret Odası Konferans Salonunda film gösterimi ardından yaptığı konuşmada, sağlıkta şiddet olaylarının arttığına şahit olduklarını belirterek, sağlık çalışanlarının yüzde 86’sının sağlık hizmetinde bulunduğu süre boyunca en az bir defa fiili veya sözlü şiddete maruz kaldığına dikkati çekti.

Hasta memnuniyetinin yanında şiddet olaylarının da arttığına işaret eden Memiş, “Toplumda farkındalık oluşturmak ve empati kurabilmelerini sağlamak için bu filmi gerçekleştirdik. Milletimizin sağlık çalışanlarına sahip çıkması lazım” dedi.

Türkiye’nin son 11 yılda demokratikleşme adına önemli adımlar attığını vurgulayan Memiş, buna Memur-Sen olarak katkıda bulunduklarını dile getirdi.

Çözüm sürecini de değerlendiren Memiş, şunları kaydetti:

“Memur-Sen olarak bu sürecin içerisinde olacağımızı ve destekleyeceğimizi ifade etmiştik. Bugün görüyoruz ki birileri çözüm sürecini sekteye uğratmak adına elinden geleni yapmaya çalışıyor, ‘süreç bitti’ diyorlar ama hayır. Millet olarak birilerinin bu ülkede ekmeğine yağ sürmemek için mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Olay yerine gelen Cumhuriyet Başsavcısı incelemelerde bulunurken çok sayıda sağlık personeli ve itfaiye personeli göçük altından cesedi çıkarmak için kurtarma çalışması yaptı.

Sanayi esnafı Belediyenin yıkımları güvenlik önlemi almadan yaptığını, Kolon ve kirişlerde çatlaklar olmasına rağmen binayı tamamen yıkmayarak iskelet halinde bıraktığını söyleyen esnaf, güvenliği alınmadan yapılan yıkımlar bir cana mal olmuştur. dedi.

Göçük altından çıkarılan 49 yaşındaki işçi Ebubekir Özdemir, Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morguna kaldırıldı.

Numune Hastanesi Yöneticisi Fikret Özkan, yaptığı açıklamada Nefroloji Uzmanı Dr. Mehmet Büyükbakkal ve Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Semiha Urvay’ın atanmasıyla bu bölümlerde hasta kabulüne başladıklarını kaydetti.

Özkan, “Daha önceden kemoterapi ünitemiz 2007-2009 yılları arası faaliyet göstermiş ancak medikal onkoloğumuzun gitmesinden sonra aktif olarak çalışmamaktaydı. Ünitemiz 9 kemoterapi koltuğu, 2 poliklinik, biyogüvenlik kabini ve müşahede odalarından oluşan altyapı itibariyle donanımlı bir ünitedir. Artık halkımızın hizmetinde olacaktır” diye konuştu.