DEMOKRASİ VE MİLLETVEKİLİ ADAYLARI
Ülkemiz Demokrasi ile yönetiliyor, Dünyadaki en güzel idare yöntemlerinin başında da demokrasi gelmektedir. Demokrasi kelimesi bize Fransızca da “Democratie “ sözcüğünden girmiş olan yunanca bir kelime. Anlamına baktığımızda Demokrasi: “ Tüm üye ve vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirme, eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimi” olarak tarif edilmekte. Gerçekten tarifi çok güzel. Bu tarife bazı ilim adamları ve yazarlar şu kısa anlamları da vermektedirler.
- Çoğunluğun Yönetimi,
- Azınlık haklarını güvenceye alan yönetim,
- Sosyal eşitsizliği yok etmeye çalışan yönetim,
- Fırsat eşitliği sağlamaya çalışan yönetim,
- Fakirin yönetimi
- Kamu hizmetinde bulunmak için halkın desteğine dayanan yönetim,
Evet, bu kısa anlamlarda ifade edilenler de gerçekten çok güzel. Ama,Ülkemizde demokrasinin uygulamasına baktığımızda, bu kısa anlamları ihtiva eden nitelikleri görmemiz mümkün mü? Ülke yönetiminde çoğunluk varmış gibi görünüyor ama temsilde adalet var mı? Ülkemizde azınlık hakları güvencede mi? Bir tarafta ayda 949,07 TL. asgari ücretle geçinmeye çalışan büyük çoğunluk, diğer tarafta ise 8.190,00 TL. maaşı az bulan seçilmiş vekil, Bir tarafta 10.000,00 TL. Emekli maaşı alanların mevcudiyeti diğer taraftan 1.071,00 TL maaş alan emekli. Böyle mi sosyal adaletsizlik yok edilecek. . Hani Deveye sormuşlar ya” Neden boynun eğri, nerem doğru ki demiş ya” Aynen onun gibi. İş te bu olumsuzluklar ortamında Demokrasi ile idare edilen ülkemiz seçime gidiyor. Seçim sistemimizdeki aday tespit sisteminde de durum pek farklı değil.
- dönem Milletvekilliği seçimi, 12.Haziran 2011 Pazar günü yapıldığı için; 25. Dönem milletvekili genel seçiminin 7 Haziran 2015 Pazar günü yapılacağı, 22 Ocak 2015 tarihinde resmen ilan edildi. Yapılacak bu seçimlerde Milletvekili adaylarının tespiti ise; 22 Nisan 1983 tarihinde kabul edilerek, 24 Nisan 1983 tarihinde yayınlanan 2820 sayılı “ Siyasi partiler kanunu “ na göre yapılacak. Söz konusu bu kanunun en son 28 Mart 1986 tarihinde değiştirilmiş olan 37. Maddesinde “ Siyasi partiler, Milletvekilliği genel veya ara seçimlerinde, adaylık için müracaat eden veya adaylığı uygun bulunanlar arasından, adayların tespitini; SERBEST, EŞİT, GİZLİ OY, AÇIK TASNİF ESASLARI ÇERÇEVESİNDE, tüzüklerinde belirleyecekleri usul ve esaslardan biri veya birkaçı ile yapabilirler.” Hükmünü ihtiva etmektedir. Her parti yönetimi milletvekili adayların nasıl belirleyeceğini kendi tüzüğünde yazıyor. Kanunun ana ruhu bu olmasına karşılık, yıllardır görüyor ve yaşıyoruz ki Parti üyelerine dayalı hakim güvencesinde gizli oy açık tasnifle Milletvekili adayları belirlenmiyor. Bütün siyasi partiler istisnaları hariç, Genel merkez belirlemesi ile bunun adına; Teşkilat yoklaması, kamuoyu yoklaması, benzeri gibi isimlerle diledikleri aday adaylarını sıralamaya tabi tutuyorlar. Aynen Temelin Fıkrası gibi: Temel, Dursun’a bir bilmece soruyor, Diyor ki “ Kafası sarıdır, kafes de durur, cik cik öter bil bakayım bu nedir? Dursun, keklikden başlayarak bütün benzer kuşların adlarını sıralıyor, ancak her seferinde Temel bilemedin bilemedin şeklinde cevap verince; Dursun kızıp soruyor. Peki Nedir? Temel diyor ki Hamsi. Dursun iyice kızıp soruyor, Hamsinin kafası sarı olur mu? Temel Boyadım diyor. Peki kafes de durur mu diyor, Temel Koydum onu diyor. Öyleyse hamsi cik cik öter mi? Deyince, Temel Diyor ki O da bu bilmecenin şaşırtmacasıdır. “ İş te ülkemizde uygulanan Milletvekili aday ve sıra belirlemesi bu bilmece gibi, Partiler adaylarını ve sıralarını genel merkez yoklaması ile yapıyorlar. Arkasından da biz milletvekili isim ve sıralamasını Demokratik yöntemlerle belirledik diyorlar, işte şaşırtmaca. Bu durumu aşağı yukarı bütün aday adayları da biliyor. Ama yine de bu sıralama belli oluncaya kadar da aday adayları, görsel ve yazılı medyada, kendilerine hiç faydası olmayan, reklam panolarında reklam yarışına giriyorlar. Tabi bundaki amaçta başka, adaylıkta hiç şansı olmayan muhteremler, bu yolla kendisinin partili ve aday adayı olduğunu seçimlerden sonra özellikle partisi iktidar ve ya iktidar ortağı olursa, faydası olur düşüncesi ile bu yolu kullanıyor. Tabii sonuçta seçim oluyor; siyasiler milli irade tecelli etti demeçleri veriyorlar. Aday olduğu ili tanımayan. Kendisinse oy veren insanın özelliklerini bilmeyen, kısacası tepeden inme adaylara vatandaş oy vermek mecburiyetinde bırakılıyor. İşte aday adayları, işte adaylardan sıra ve aday belirleme, işte seçim ve işte Demokrasi. Ama gerçek anlamını Tarifinde bulduğumuz, batılı ülkelerde uygulanan ve toplum olarak hasretle özlemini çektiğimiz gerçek demokrasi bu değil.
Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz
YORUMLAR